17 Mayıs 2024 Cuma
Yunanistan, son dönemlerde artan askeri harcamalarıyla dikkat çekmektedir. Ülkenin gemi taşımacılığı ve turizm gibi büyük gelir kaynaklarına rağmen milyarlarca dolarlık askeri alımlar yapması, geçmişteki mali krizlerini hatırlatmaktadır. Yunanistan, Türkiye ile silahlanma yarışına girmiş ve bütçesinden çok yüksek harcamalar yapmıştır. Ancak şu an geldiğimiz noktada Atina, özellikle askeri harcamalarda tekrar ön plana çıkmaktadır. Savunma Sanayii Araştırmacısı Kubilay Yıldırım ile bu harcamaların olası etkilerini ve Ankara’nın bu durumu nasıl değerlendirdiğini konuştuk.
Yunanistan’ın 1990’lı yıllarda sistemli bir silahlanma politikası olduğu, özellikle ABD ve Fransa gibi kaynaklardan temin edilen savaş uçaklarının önemli bir rol oynadığı belirtilmektedir. Ayrıca Amerikan Hava Kuvvetleri’nden alınan A-7 taktik bombardıman uçakları, Girit’ten Ankara’ya kadar olan mesafeyi kapsayacak şekilde düşünülmüştür. Ancak 2008 mali krizi, Yunanistan’ın silahlanma politikasında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Yunanistan, ekonomik zorluklar yaşamış ve mevcut uçak ve gemi filoları bakımsızlık ve aşırı kullanım nedeniyle gerilemiştir.
Yunanistan, özellikle Doğu Akdeniz’deki gerilimlerin ardından politik destek ve dış finansman yardımıyla akıllı bir silahlanma politikasına geri dönmüştür. Ankara ile olası bir hava/deniz çatışmasında etkili olmak ve Türkiye’ye hasar vermek Yunanistan’ın öncelikli hedefidir. Bunun için yüksek performanslı platformlar ve özel silah sistemleri temin edilmektedir.
Yunanistan’ın son dönemdeki silah alımları, ülke ekonomisini olumsuz etkileyecek boyuttadır. F-35 alımı, Rafale uçakları, Mirage-2000 modernizasyonu ve diğer projeler Yunanistan için büyük bir maliyet anlamına gelmektedir. Bu durum, Yunan ekonomisini sarsabilecek bir zorluk yaratmaktadır.
Yunanistan’ın silahlanma hamleleri özellikle Ankara tarafından yakından takip edilm