Motokuryelerin hayatı iki teker üstünde risk altında

Fahrettin Öztürk / SÖZCÜ

Corona virüsü salgını nedeniyle evlerinde kalan insanların en büyük yardımcılarından biri de motosikletli kuryeler. Motosiklet üzerinde çalıştıkları için işleri her zaman zor olan motokuryeler, pandemi döneminde hayatımıza daha fazla dahil oldu ve bu sebeple iş yükleri de normalden çok daha fazla arttı.

Bu dönemde yoğun sipariş almaları, hem trafikte daha hızlı olmalarına hem de daha fazla insanla karşılaşmalarına sebep oluyor. Her iki durumda da hayatları tehlikeye giriyor. En çok da bu süreçte verdiği siparişin bir an önce eline ulaşmasını isteyen müşterilerden dert yanıyor motokuryeler… Öyle ki, geçtiğimiz günlerde sipariş yetiştirmek için hız yapan bir kurye kaza yaparak hayatını kaybetmiş taşıdığı sipariş notunda ise “Geç kalmasın yoksa siparişi iptal ederim” notu bulunmuştu. Bu süreçte biz de motokuryelere hem trafikte hem de müşterilerle yaşadıkları zorlukları konuştuk.

“MOTORCUYSAN DEĞERİN YOK”

Siparişlerini geç ulaştırdığı müşterilerden azar işittiğini söyleyen motokurye İsa Aksoy: “Müşteriler ‘Siparişim acil gelsin, 5 dakikada gelsin’ diyorlar. Geç gittiği zaman azar işitiyoruz. Bir teşekkür bile etmeden kapıyı yüzümüze kapatıyorlar. Trafikte de arabalar üzerimize sürüyor, bizi sıkıştırıyorlar. Zaten motorcuysan değerin yok kimsenin gözünde”

“MOTOSİKLETİ ARAÇTAN SAYMIYORLAR”

30 senedir motosiklet kullandığını belirten Nadir Sıraç sürücülerin yüzde 60’ının motosikleti araçtan saymadığını söyleyerek, “Etkileşime girdiğimiz müşteri sayısı pandemi döneminde çok daha arttı. O kadar çok insanla muhatap oluyoruz ki her an virüs kapabiliriz. Trafikte de üstümüze sürüyorlar, özellikle taksiciler, senle yan yana giderken biri el kaldırdı mı seni görmezden gelir, üstüne sürerek yana yanaşır. Ben çok sıkıştım bu yüzden kaldırımla taksici arasında. Minibüs ve otobüs sürücüleri de böyle, motorcuları, kuryeleri candan saymıyorlar” ifadelerini kullandı.

“CANIMIZ İKİ TEKER ÜSTÜNDE”

Henüz 20 yaşında, mesleğe yeni başlamış bir motokurye olan Abdülbaki Güleç, yaşadığı zorluklara ilişkin şunları söyledi: “Sipariş noktaları genellikle birbirine uzak noktalar oluyor. Bu yüzden bazı siparişler geç teslim ediliyor. Zaten Covid-19 ile beraber aldığımız sipariş sayısı arttı. Aynı anda 6-7 sipariş götürmem gerektiği zamanlar oluyor. Sipariş adrese geç ulaştığında da müşteriler bizi azarlıyorlar ama bizim trafikte ne yaşadığımızı bilmiyorlar. Az önce minibüs bana çarpmak üzereydi. Canımız iki teker üstünde, her siparişe besmeleyle gidiyorum. Trafikte canımızın kıymeti yok, minibüs, otobüs, taksi bunlar üstümüze sürüyorlar. Bunun bir cezası da yok, anca bizi ezecek öldürecekte öyle ceza alsın, o da alırsa”

“MÜŞTERİLERİN ÇOĞU MASKE TAKMIYOR”

Motokurye mesleğinin birçok yönden riskli olduğunu ifade eden Vehbi Şimşek: “Motorlu kuryeliğin zorlukları tabii ki her meslekte olduğu gibi çok fazla. Bizim işimiz aynı zamanda insan ilişkileriyle de ilgili çünkü bir günde çok fazla insanla etkileşime giriyoruz. Özellikle Covid-19 çıktıktan sonra bizim iş yükümüz arttı.

Müşterilerden azar işittiğimiz oluyor, mesela çok fazla ve ağır sipariş veriyor ama 5.katta oturuyor, o kadar merdiveni o yükle çıkmak gerçekten kolay değil, haliyle müşteriye ulaşana kadar nefes nefese kalıyoruz ve enerjimiz tükeniyor. Böyle olunca müşteriler ‘neden güler yüzlü değilsiniz’ diyerek bizi eleştiriyorlar. Müşterin çoğu kapıyı bize açtığında maskesini takmamış oluyor. Covidli olup olmadıklarını bilemiyoruz. Bu da bizim için başka bir risk. ”

 “HAYAT AKIŞINI MOTO-KURYELER SAĞLIYOR”

Motosikletli Kuryeler Derneği Başkan Yardımcısı Turgay Akın kendisinin de evrak kuryesi olduğunu belirterek taşıdıkları riski şu sözlerle anlattı: “Müşteriler, kuryeleri istedikleri gibi azarlayabileceklerini sanıyorlar. Bizim de mesleğimiz ihtiyaç duyulan ve saygın bir meslek. Pandemi döneminde en çok ihtiyaç duyulan meslek grupları arasında yer alıyoruz. Covid-19 için önlemler alındığında hayat neredeyse durma noktasına geliyor.

Bu akışı biz moto-kuryeler sağlıyoruz. Bu açıdan düşünüldüğü zaman ne kadar risk altında olduğumuz göz önüne alınmalı. Günde kaç insanla temas ettiğimizi biz bile sayamıyoruz artık. Temas ettiğimiz insanlar arasında hangisinin pozitif hangisinin temaslı ya da riskli olduğunu bilmediğimiz için ailelerimizin yanına döndüğümüz zaman biz de tedirgin oluyoruz. Ya müşterilerden biri pozitifse ya bana da bulaştırdıysa diye… Müşterilerden ona göre muamele göstermelerini beklemekte büyük hakkımız.”

“TRAFİK BAŞLI BAŞINA BİR SORUN”

Dernek olarak eğitimler düzenlediklerini ancak kuryelerin bu eğitimlere katılamadıklarını belirten Akın şöyle devam etti: “Trafik başlı başına bir sorun zaten. Bazı duyarlı sürücüler oluyor. Acelemiz olduğunu anlayan, bize yol veren ama kimisi de arabasını üzerimize sürüyor. Acemi kurye arkadaşlarımızın şikayetleri genellikle minibüs ve taksi şoförlerinin kendilerini kaldırımla araç arasında sıkıştırmaları üzerine.

Ama tecrübeli bir kurye asla minibüsün veya taksinin sağından gitmemesi gerektiğini bilir. Bu araçlar sağdan yolcu aldıkları için ne zaman duracakları belli olmaz. Biz bunları dernekte düzenlediğimiz eğitimlerde anlatıyoruz ama ne yazık ki her kurye gelip de eğitimlere katılamıyor. Ben 54 yaşındayım, 25 yıllık motokuryeyim ama hala eğitimlere giriyorum sonuçta hala bir kuryeyim ve bilgilerimi tazelemem gerekiyor”

Bazı müşterilerin kuryelere karşı olumsuz tavır sergilediğini belirten Akın, “Özellikle eski binaların üst katlarına ağır sipariş taşıyan kuryeler oluyor. Bu binalarda asansör olmuyor. Kurye o kadar yükü o merdivenleri çıkarak ulaştırıyor. Bırakın bahşişi müşteri teşekkür bile etmiyor” ifadelerini kullandı.

“GENÇ KURYELER EĞİTİMLERİ GEREKSİZ GÖRÜYOR”

Genç ve tecrübesiz motokuryelere eğitimlere katılmaları konusunda çağrıda bulunan Akın, “Bu eğitimler hayat kurtarıyor. Mesela bizim WhatsApp haberleşme grubumuz var. Bir arkadaşımızın kaza haberini aldığımız gibi gruptan duyuruyoruz ve 5-10 dakika içinde ya olay yerine ya da hastaneye 15-20 moto-kurye toplanmış oluyor. Dernek aynı zamanda bu gibi acil durumlarda birbirimize yardımcı olabilmemiz için de önemli” diyerek paket kuryelerin derneğe üyeliklerinin olmadığını ve paket kurye ile evrak kuryeciliğinin birbirinden farklı olduğunu söyledi.

“VALİLİKLE GÖRÜŞTÜK”

Motokuryelerin sertifikalı bir eğitim alarak mesleğe başlamaları ve kurye plakası gibi belli başlı konular ile ilgili valilikle görüştüklerini söyleyen Akın, “Belli başlı haklara sahip olabilmemiz için kurye plakası, kurye kartı gibi, valilikle görüşmelerimiz oldu. Bu konu meclise taşınacaktı. Biz de onu bekliyoruz. En azından moto-kuryeler için de bir yasa olsa, bir plakamız olsa daha rahat ederiz. Trafikte sıkıştırıldığımız zaman, hakarete uğrayıp darp edildiğimiz zaman moto-kurye olarak işlem yapılmış olacak. Bu şekilde olursa bizim için daha iyi olacağını düşünüyoruz” dedi.

İlginizi ÇekebilirYaralı kurye yerde acı içinde yatarken o paspaslarını temizledi