Korkunç varyantlara karşı ne yapılmalı?

Sağlık Bakanlığı’nın 8 Mart 2020’de açıkladığı, İngiltere Mutantı’nın ardından Güney Afrika Mutantı ile Brezilya Mutantı’na da Türkiye’de rastlanması hakkında Prof. Dr. Hakan Savlı ve Prof. Dr. Esin Şenol SÖZCÜ’ye değerlendirmelerde bulundu.

EN KORKUNÇ MUTANT: GÜNEY AFRİKA VARYANTI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Savlı, aynı bölümde görevli öğretim üyesi Doç. Dr. Naci Çine ile birlikte yaptığı laboratuvar araştırması sonucunda, ürpertici olgular ile karşılaştıklarını anlattı.

İnceleme yaptıkları 56 hastada 243 ayrı mutasyon saptadıklarını belirten Savlı, iki tehlikeli varyantın birbirine yakınlaştığını gördüklerini belirterek, “İngiltere Mutasyonu diye tanımlanmış birkaç örnekte aynı zamanda Güney Afrika Mutasyonu’nun da olduğunu tespit ettik. Eğer toplumda Güney Afrika Mutasyonu yaygınlaşıyorsa bu bir alarm çanıdır. Çünkü en korkulan mutasyonlardan birisidir. Bulaş hızı daha yüksek. Bağışıklıktan kaçabilme, aşılara karşı direnç gösterebilme özelliği var” dedi.

CORONA TANI SİSTEMİMİZ DÜZENLENMELİ

PCR teknolojisinin bu mutasyonları görmeye yetmediğini belirten Savlı, etkili dizi analizi yapmak gerektiğini söyledi.

Virüsün bütün bazlarına teker teker bakılarak Corona gen haritasını çıkarma işlemi olan dizi analizinin İngiltere’de 444 bin sekans ile gerçekleştirildiğini belirten Savlı, Türkiye’nin bu konuda yetersiz kaldığına işaret etti.

Bundan sonra yepyeni bir organizasyon gerektiğini belirten Savlı, “Atipik seyreden, sıra dışı klinik içeren hastalara ya da aşılandığı halde hastalığı çok ağır geçirenlere yönelik onbinlerce dizi analizi yapılmalı. PCR testleri zenginleştirilerek, buradan çıkacak mutasyon sonuçlarına göre, Corona tanı stratejimiz yeniden düzenlenmeli. Bu, dinamik bir süreç olmalı. Aksi takdirde birkaç ay içinde Güney Afrika Mutantı, Hindistan Mutantı ya da öngörülemeyecek bir sürü yeni mutant içimizde dolaşır, fark edemeyiz” sözleri ile uyardı.

ESİN ŞENOL YENİ BULGULARI DEĞERLENDİRDİ

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, söz konusu araştırma sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Şenol, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, Corona Virüsü’nün tehlikeli varyantları ile ilgili bilgi verdi. Şenol, “Araştırıcıların bulguları İngiliz Varyantı ile Güney Afrika Varyantı’nın birbiri ile buluşma mutasyonları gerçekleştirdiğini düşündürmektedir. İngiliz Varyantı çok bulaşıcı, Güney Afrika Varyantı çok hastalandırıcı ve aşıların etkisini azaltandır. Bizim hiçbir varyant taramasını yeterince yapmadığımız düşünülürse, baktığımızda yeterince bulamadığımız Brezilya Varyantı daha önce Covid-19 geçirmiş kişileri de çok hastalandırdığı için ciddi bir mutasyondur. Dolayısıyla bu üç varyantın birbirlerine yaklaşabileceği öngörülebilir. Ayrıca yepyeni bir varyantın olma ihtimali de söz konusudur” dedi.

KUVVETLİ AŞILAMA, ETKİLİ KISITLAMA, VARYANT TARAMASI

Brezilya ve Hindistan’da çok sayıda ölüme yol açan yıkım süreci katastrofinin Türkiye’de de yaşanmaması için doğru ve etkili salgın yönetiminin taşıdığı hayati öneme dikkat çeken Şenol, şöyle konuştu:

*Pandemi dediğimiz günden bu yana hiçbir şeyi önleyemiyoruz, sadece bastırabiliyoruz. Aynı şey bu yeni süreç için de geçerli. İngiliz Varyantı yüzde 10 ile başladı, iki ay içinde bütün dünyayı kapladı. Dolayısıyla bizim erken tespit etmemiz çok önemli. Sadece teşhis değil, tedavi algoritmalarını yönetecek hekimler ile açılma ve kapanma stratejilerini belirleyebilmek için de çok önemli.

*Ben toplum sağlığı için en çok Brezilya ve Hindistan’da yaşanan katastrofinin meydana gelmemesinin çok önem taşıdığını düşünüyorum. Çünkü bu durumda insanlar oksijensizlikten 20 – 30 saniyede bir ölüyor, yıkım oluyor.
*İngiltere bunu fark ettiğinde, haftalarca süren tam ve etkin kapanma yaptı, böylece önünü aldı ve aşı stratejisinde başarılı oldu. Eğer bunu yapmaz, yayılmasına izin verirseniz, Brezilya ve Hindistan’da olduğu gibi önlenemeyen, yağmur gibi yaşanan ölümler ile karşılaşırsınız.

*Bunun çözümü kuvvetli aşılama stratejisi uygulanmasıdır. Ama hastaneler tıkanmışsa, ölümler çoğalmışsa aşılama stratejisi de yetmiyor. Aynı zamanda etkili kısıtlama yapmalıyız. Çok varyant taraması yapmalıyız. Bunun için Türkiye’nin elinde ileri teknoloji imkanları olan merkezlerin gerekli malzeme aktarımları yapılarak teşvik edilmesi lazım. Taramaların PCR testleri ile değil, ileri teknoloji ile moleküler genetik yöntemleri ile yapılması gerekiyor.

İlginizi ÇekebilirKan sulandırıcı kullananlara uyarıİlginizi Çekebilir7 aylık hamile Bilge öğretmen, coronadan öldü