Ekonomik ve mali programın etkileri, kasım verileriyle birlikte daha net bir şekilde görülmeye başladı. Yıllık enflasyon, Ekim 2022’de %85,51 ile zirve yapmışken, kasımda %31,07 ile son 4 yılın en düşük seviyesine geriledi. Aylık enflasyon da %2,04 ile son 2,5 yılın en düşük seviyesine indi. Bu durum, ekonomik programın 2026 yılı için öngördüğü tek haneli enflasyon…
Ekonomik ve mali programın etkileri, kasım verileriyle birlikte daha net bir şekilde görülmeye başladı. Yıllık enflasyon, Ekim 2022’de %85,51 ile zirve yapmışken, kasımda %31,07 ile son 4 yılın en düşük seviyesine geriledi. Aylık enflasyon da %2,04 ile son 2,5 yılın en düşük seviyesine indi. Bu durum, ekonomik programın 2026 yılı için öngördüğü tek haneli enflasyon hedefine doğru ilerleme kaydedildiğini gösteriyor.
Enflasyondaki gerileme, gıda, temel mallar, hizmetler, kira ve eğitim gibi alanlarda da hissedildi. Özellikle kira enflasyonundaki düşüş, konut arzını artıran projelerin etkisinin görülmeye başladığını işaret ediyor. Deprem bölgesinde devam eden konut teslimleri ve sosyal konut projeleri, kira enflasyonundaki düşüşü destekleyerek arzı güçlendiriyor.
Enflasyondaki gerilemeyle birlikte asgari ücrette yapılacak düzenlemeler de gündemde. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkisinin yüksek olduğunu belirtiyor. Ücret artışlarının enflasyona doğrudan etkisi yanında dolaylı etkisinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
2026 yılı için Merkez Bankasının enflasyon beklentisinin %16 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, asgari ücret artışlarının dezenflasyon sürecine zarar vermemesi için dikkatli bir şekilde ele alınması gerekiyor. Yapılacak artışların piyasada fahiş fiyat artışlarına neden olmaması için önlemlerin alınması önem arz ediyor.
