Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez’e yönelik polisin sert tutumu konusunda açıklama yapan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, yaşanan olayda suçu itiraf ettiğini söyledi.
ZOR KULLANILARAK GÖZALTINA ALINMIŞTIR
Dün gece İskenderun’da yaşanan olaydan sonra bugün Hatay’a giderek Başkan Dönmez’e geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Avukat Bilgin Yeşilboğaz şöyle konuştu:
*Maalesef her vatandaşın potansiyel olarak başına gelebilecek bir olay, Hatay Baro başkanımız Ekrem Dönmez’in de başına gelmiştir. Başkanımız normal vatandaş olarak haklarını aramak istemiştir.
*Ailesi ile birlikte yemek yerken ve hiçbir şekilde şüpheli bir tavrı yokken kendi ve ailesi üzerinde makul şüphe yokken, polis kimlik kontrolü yapması sırasında her vatandaşın yapması gereken kanuni hakkı olan yapılan işlemin dayanağını sormak istemiştir.
*Burada normal olarak polislerin kanuni dayanağı ibraz edip o şekilde kanuni işlemine devam etmesi gerekirken, “ben devletim” şeklinde bir çıkışı ile hesap vermeyeceğini, keyfi olarak da istediğini yapabileceğini vurgulamaya çalışmış.
*Bu bağlamda da zor kullanılarak başkanımız gözaltına alınmıştır” ifadelerini kullandı.
ETKİN BİR SORUŞTURMA BEKLİYORDUK
Tüm bu hukuksuzluklar yaşanırken, normal olarak Adalet ve İçişleri Bakanlıkları ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu konuda etkin bir soruşturma yapmasını beklediklerini savunan Yeşilboğaz, ancak Emniyet Genel Müdürlüğünün bugünkü yapmış olduğu yazılı açıklamanın, gerçekten kendileri adına hukuk tarihine yazılabilecek en talihsiz açıklamalardan biri olduğunu öne sürdü.
BAŞKAN NORMAL BİR VATANDAŞ GİBİ HAKKINI ARIYOR
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazılı açıklamasında öncelikle polis memurlarının kanunsuz bir işlem yapmadığının vurgulandığına işaret eden Yeşilboğaz şöyle devam etti:
*Biz de diyoruz ki; kanunun içine hiç girememişler ki, kanun yok ortada, keyfi bir işlem vardır. Polis Salahiyet Kanununa göre, burada 4a’ya göre kimlik kontrolünü yaptıklarını söylüyorlar.
*Ancak bu maddeye baktığınız zaman dört şartın gerçekleşmesi gerekiyor. Burada baro başkanı ne kaçıyor, ne bir suç işleniyor etrafında ne de daha önceden kendisi hakkında bir ihbar alınmıştır.
*Hiçbir makul şüphe bulunmamasına rağmen ailesi ile birlikte yemek yiyor. Bu aileden şüphelenecek ne olmuş olabilir? Bunu açıklayamıyorlar. Ayrıca 1136 Sayılı Avukatlı Kanununa göre, avukatların da, baro başkanı dahi olsa kimliğini gösterme zorunluluğundan bahsediyor.
*Bunun konumuzla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, Emniyet Genel Müdürlüğünün açıklamasında yer alması, onlarda adına gerçekten talihsiz bir durumdur.
*Biz burada bireyin temek hak ve özgürlüklerinden bahsediyoruz. Ekrem Başkan orada Baro Başkanı olması sıfatıyla kimliğini göstermek istemiyor değil. Normal vatandaş olarak yasal dayanağın gösterilmesini talep ediyor. ‘Bana ayrıcalık yapın, ben avukatım, ben baro başkanıyım, ben kimliğimi göstermem’ demiyor. Normal bir vatandaş olarak hakkını arıyor.
*Emniyet Genel Müdürlüğünün gerçekten bu işi bir kez dahi olsa sağduyuyla ve hukuk kuralları içerisinde ön yargısız değerlendirmesi gerekiyor ve mutlaka bu değerlendirme sonucunda da ilgililerin cezalandırılması ve kamuoyunun hukuk düzeninin tatmin edilmesi gerekiyor.
GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR
Yapılan açıklamanın hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını da ileri süren Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz daha sonra şu görüşlere yer verdi:
*Kanuni olarak yasal dayanağın ibrazı, mahkemeden alınan karardan, hiçbir şeyden bahsedilmemesi Emniyet Genel Müdürlüğünün bir itirafıdır. Yani bu idari olarak Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığınca alınan bir eylem kararı olup kendileri huzur operasyonu adı altında bir operasyon yapmışlardır ve hiçbir şekilde yasal dayanak oluşturulmaya dahi gerek duymamışlardır.
*Bunu kabul etmemiz asla mümkün değildir. Ne birey olarak kabul edebiliriz, ne de hukukçu olarak kabul edebiliriz. Er geç herkes hukukun üstünlüğüne inanacak. Kimse kendini kanunun üzerinde zannetmesin.
*Bu ülke polis devleti değil, hukuk devleti olacaktır. Polisin, “huzur” adı altında bir ilçeyi, il veya ülkeyi kapsayan uygulamalarının hiç bir kanuni dayanağı yoktur ve görünüşte bir karara veya emre dayansa dahi hukuka aykırıdır.
*Uygulayanlar bakımımdan da suçtur. Kolluğun PVSK 4/A maddesi uyarınca yapacağı durdurma bireysel bir işlem olup, ‘makul bir sebebe’ dayanması gereklidir. Kendini Devlet zanneden Devlet görevlisi dahi, özellikle de özgürlüğe müdahale niteliğinde olan işlemi gerçekleştirmeden önce, vatandaşa işlemin dayanağını göstermek/açıklamak, sebebini de izah etmek zorundadır.
İLGİLİ HABERGözaltına alınan Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez konuştu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.