AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Üna, söz konusu 12 etik kuralı Twitter’dan bir açıklamayla paylaştı. Açıklamasında sosyal medyanın hayata getirdiği kolaylıkların, bilgiye ulaşımda sağladığı hız ve avantajların önemli olduğunu, bu mecranın daha kuralsız ve genel toplumsal kabullerin dışında bir hareket alanı olarak görülmesinin de önemli bir etik sorun haline geldiğini belirten Ünal,
“AK Parti olarak hazırladığımız ‘Sosyal Medya Etik Kuralları’nı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu kuralların her birine her bir teşkilat mensubumuz sonuna kadar riayet edecektir. Diğer siyasi partilerden de aynı hassasiyeti beklemekteyiz.” ifadelerini kullandı.
AK Parti tarafından hazırlanan
“Sosyal Medya Etik Kuralları”na ilişkin açıklamada, sosyal medyanın hayata getirdiği kolaylıkların, bilgiye ulaşımda sağladığı hız ve avantajların herkesin malumu olduğu, ancak diğer platformlara göre bu mecranın daha kuralsız ve genel toplumsal kabullerin dışında bir hareket alanı olarak görülmesinin çeşitli ahlaki ve etik sorunları beraberinde getirdiği belirtildi. Diğer kitle iletişim araçlarının aksine anlık ve güncel bilgiyi kullanıcılarına sunan ve etkileşim düzeyi yüksek olan bu mecrada etik kuralların belirlenmesinin artık kaçınılmaz hale geldiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu kuralların eksikliğinden kaynaklanan problemler, her geçen gün kişi ve topluluklara yönelik zararların daha da büyümesine yol açmış, kötü niyetli kişi ya da grupların bu eksiklikten faydalanarak sosyal ağları nefret dilinin egemen olduğu, kişisel ve kurumsal hakların hiçe sayıldığı birer yalan ve iftira aracına dönüştürmelerine neden olmuştur. Bu durum etik kurallar dışında hukuki sorumlulukları da içermektedir.” Sosyal ağların doğru kullanıldığında vatandaşların birçok sorununa çözüm bulabilmesine imkan sağlayan, kişilerin direkt muhatapları ile temasa geçebilmesine fırsat veren platformlar bütünü olduğuna işaret edilen açıklamada, bu platformların etik kurallar çerçevesinde kullanıldığı takdirde en az zararla, topluma en çok faydayı sağlayabilecek ortamlardan biri haline gelebileceği belirtildi. Açıklamada,
“Unutulmamalıdır ki özgürlüğümüzün sınırı, bir diğerinin özgürlüğünün başladığı yerdir. Zarar verici sonuçlar üretecek eylemlerin serbest bırakılması özgürlük değil, bizatihi özgürlüklerin kısıtlanması sonucunu doğurur. Bu manada özgürlüklerin sosyal medyada da korunması gerekmektedir.” denildi.
Açıklamada, sosyal ağlarda zarara yol açan sorunlar göz önünde bulundurularak belirlenen etik kurallar şu şekilde sıralandı: – Saygılı, hakaret ve nefret söylemi barındırmayan bir dil ve üslup kullanılması – Diğer kullanıcıların özgürlük alanlarını kısıtlayacak, saldırgan tutumlar içeren paylaşımlardan kaçınılması – Kullanıcıların kişilik ve görüşlerine saygılı olunması – İnsan onurunun temelinde yatan özel yaşamın gizliliği hakkının ihlal edilmemesi – Sözlü şiddet ve tehdit içerikli paylaşımlarda bulunulmaması – İfşa, taciz ve siber zorbalık oluşturan eylemlerin yapılmaması – Şeffaf olunması, sosyal medya mecralarında, anonim hesaplar kullanmayarak açık kimlikle, gerekli hukuki sorumluluğu üstlenerek ve gerçek kişiler olarak bulunulması – Sahte isimler üzerinden paylaşımlarda bulunan hesaplara itibar edilmemesi, bu hesapların görünürlüğünün artırılmaması – Kimi hassas dönemlerde toplumda infial yaratacak, genel bir korku ve endişe iklimi oluşturacak paylaşımlardan kaçınılması, paylaşımlarda sağduyunun korunması – Teyide muhtaç bilgilerin gerçekliğinden emin olunmadan paylaşılmaması, bilgilerin doğruluğu için meselenin muhataplarının, resmi kurum ve kuruluşların açıklamalarının takip edilmesi, manipülasyon ve yalana prim verilmemesi – Alıntı yapılıyorsa, bilginin alıntılandığı kaynağın referans gösterilmesi – Toplumsal ahlaka aykırı içerik oluşturulmaması ve bu tarz içeriklerin yayılmaması. Açıklamanın sonunda,
“üzerinde durulan bu maddelerin, toplumların genel ahlak kurallarının özgürlük adı altında çiğnenmesinin önüne geçilebilmesi adına hazırlandığı” belirtilerek, sosyal medya kullanımında etik kuralların belirlenecek ve benimsenecek olmasının, mevcut sorunların ortadan kalkmasını, akabinde de yeni sorunların önüne geçilmesini sağlayacağı kaydedildi.