ABD ve Avrupa pazarında faaliyet gösteren Teleporter, Asya’ya açılmayı hedefliyor

Teleporter, Boğaziçili Dilara Keçeci ve İstanbul Teknik Üniversitesi’li Aslan Yerdelen tarafından kuruldu. Bir sosyal oyun video izleme platformu olan şirket hikayesine 2015’te İTÜ Çekirdek’te başladı. Girişimin amacı, oyun ve e-spor severlerin arkadaşlarıyla oyunları ve e-spor maçlarını izlemelerini sağlamak. Oyuncuları ve izleyicileri VR teknolojisiyle sanal ortamda bir araya getirerek etkileşime geçiren platform, aslında bir tür oyun tabanlı sosyal ağ.

Bu dünyada kullanıcılar, tüm oyunların yayınlarına erişebiliyor, izlediği yayıncılarla ve oyunun kendisiyle daha önce hiç olmadığı gibi etkileşime geçebiliyor, e-spor etkinlikleri dünyanın neresinde olursa olsun oraya gitmeden arkadaşlarıyla birlikte oradaymış gibi deneyimleyebiliyor. Tüm dünyadan kendisi gibi insanlarla tanışıp bu kültüre özel yaratılmış bir merkezde oyunlar da oynayarak birlikte zaman geçirebiliyorlar. Şu an 10 bin üzerinde kullanıcıyı yani oyuncuyu tek bir noktada topluyor. Sanal gerçeklik platformlarındaki en önemli veri, kullanıcının uygulama içinde ne kadar zaman geçirdiği süre 25 dakika… Teleporter da ise bu süre 110 dakikaya kadar çıkıyor. 

 Avrupa’nın en gözde şirketleri arasında gösterilmişti

Şirket, 2017’de  Wired UK tarafından Avrupa’nın en gözde 100 şirketi arasında gösterildi. 2018’de San Francisco’da 550 bin dolar yatırım aldı. Aynı zamanda bir oyun şirketi olduğu için ilk günden itibaren global platformlarda ürünü sunma ve dağıtma fırsatı buldu. Öte yandan asıl pazarı olan Amerika’dan yatırımcı almak hem network hem de kültüre uyumlanma anlamında onlar için birçok önemli potansiyel bariyeri hızlıca elimine etmiş oldu. Teleporter Kurucu Ortağı ve CEO’su Dilara Keçeci konuyla ilgili şöyle konuşuyor:

Bugün hala bu desteği fazlasıyla hissettiğimiz için, şu anda içinde bulunduğumuz yatırım alma sürecinde de mümkün olduğunca bize networkü ve tecrübesiyle destek olacak yabancı yatırımcılarla da görüşüyoruz. Özellikle Asya pazarına açılacağımız dönemde bu konunun daha da kritik olacağına inanıyoruz.

Amerika ve Avrupa pazarında büyümeye devam ederken, aynı zamanda oyun pazarının çok büyük olduğu Asya pazarına da dokunmaya başlamak istiyoruz. Asya pazarı dünyadaki diğer marketlerden farklı olarak ilk andan itibaren o pazarda yerel bir desteğin ya da ortağın dev fayda sağlayabildiği bir pazar.

Bu anlamda yine partnerlerin ve yatırımcıların desteğini alacağımız bir stratejik planlama ve yol haritası ile sürece devam ediyoruz.

Yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere 3 tavsiye

Yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere şu önerileri sunuyor: “Öncelikle açılmak istedikleri pazardaki kullanıcı davranışları ve beklentileri ile ilgili doğrudan kullanıcıların ya da potansiyel müşterilerin kendisinden problemin ve ihtiyacın büyüklüğü ve önemi konusunda geri dönüşler almanın önemli olduğunu düşünüyorum. Siz büyümekte olsanız bile yeni bir pazarda çözdüğünüz probleme yaklaşımınız çok farklı olabilir hatta pazarlama stratejinizi doğrudan etkileyeceği gibi üründe de değişiklikler yapmanız gerekebilir. İkinci bir önemli konu da her pazarda organik büyüme metodolojisi aynı olmayabiliyor. Farklı pazarların farklı giriş bariyerleri olduğu gibi her pazarda ayrı ayrı rekabet analizi yapmak da sürecin başında ayrıca önemli oluyor. Var olan ya da potansiyel rakiplerinizin nasıl büyümekte olduğunu incelediğinizde sizin için kritik olabilecek çıkarımlarda bulunup erkenden stratejinizi değiştirme fırsatınız olabilir. Zaman ve kaynak kullanımı konusunda bu iki konunun dışında eğer önemli bir fark yaratacaksa o pazara bir partnerle yerleşmeye çalışmak da akıllı bir yöntem olabilir. Partneriniz sizi potansiyel problemlerden kurtarabileceği gibi aynı zamanda pazara entegrasyon ve hızlı büyüme konularında da ciddi farklar yaratabilir.”